top of page

SNAP

〉7 - 29 Aralık 2024

Cross Contamination

Snap !!! Deniz, Iraz ve Güneş adında üç ev arkadaşının Ankara'da geçirdikleri son geceyi anlatıyor ve şehirle kurdukları tarifsiz ilişki, sır gibi bir vedayla son buluyor. Bu fotoromanda, o gece boyunca üstesinden gelmek zorunda oldukları değişimleri ve bunun omuzlarına yüklediği ağırlığı göreceğiz.

Açılışa herkesi bekleriz!

Cross Contamination, fotoğraf temelli görsel sanatlar üzerine çalışan bir sanatçı oluşumudur.

Patika

〉19 Ekim - 3 Kasım 2024

Bilge Naile Alkış, Deniz Şener, Gözde Aysun Barışık, Kaan Kuşuluoğlu, Merve Erdur, Özlem Özdamla Akkaya

Fazlı Öztürk yürütücülüğünde gerçekleşen “Patika” atölyesi bir sergi ile son buluyor!

“Yürünen yol benzer olsa da hareket, bakış açısı ve deneyimin getireceği farklılıkların izlerini birlikte süreceğiz ve onları kendi yürüyüşümüzün bir parçası haline getireceğiz. Her bir fotoğrafçının kendi yürüme hızları, salınımları, görme ve düşünme biçimlerinin izlerini göreceğimiz sergiye herkesi bekleriz.”

Labour in a Single Shot

〉4-5 Ekim 2024

Alinur Bağcı, Bekir Efe Demetgül, Cihan Ekiz, Çağatay Yiğit, Çağla Gillis, Defne Kırmızı, Ecrin Akkaya, Erinç Ulusoy, Esra Oskay, Fulya Balkar, Lara Tan, Mahir Kalaylıoğlu, Naz Almaç, Naz Önen, Naz Temizdemir, Nermin Pınar Erdoğan, Oğuz Sağdıç, Osman Şişman, Saime Uyar ve Zeliha Karakoca

16 Eylül ile 4 Ekim 2024 tarihleri arasında Yermekân'da Antje Ehmann ve Hazel Kılınç'ın yürütücülüğünde gerçekleşen "Labour in a Single Shot" atölye çalışması boyunca 20 katılımcı tarafından üretilen filmler bir pop-up sergide sunulacak. Emeği tek bir çekim şeklinde ele alan bu kısa videolara Harun Farocki'nin "İşçiler Farbrikadan Çıkarken" (1995) ve "Karşılaştırma" (2009) filmleri de eşlik edecek.

Harun Farocki Alman deneysel ve belgesel sinemasının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hayatı boyuncu ürettiği 90’ın üzerinde film, deneme, kısa, belgesel ve kurgu türlerini de kapsıyor. Harun Farocki bu yıl sadece 80 yaşında olmayacak aynı zamanda 30 Temmuz 2024 tarihinde de ölümünün onuncu yıldönümüydü. Bu nedenle Goethe-Institut Ankara, Yermekân işbirliğiyle yönetmenin çalışmalarına ışık tutacak ve günümüzdeki sanatsal üretime olan etkisini irdeleyecek bir etkinlik programı sunuyor.

Sesimi duyan var mı?

〉7 - 29 Eylül 2024

Gözde Mulla 

Bir ses almaya yönelik sorulan bir soru. Cevabında bir ses ya da sessizlik var. İnsan merkezci bakışla duyulması beklenen ses, insana dairken sanatçı bu soruyu insan dışı canlı ve cansız doğa parçalarının sesini duymaya yönelik soruyor. Artık duyamadığımız doğanın sesine odaklanan sergi, sesin sanatsal ifadesini boşluk kavramı üzerinden araştırıyor.

Rüzgârsız Bir Gün

〉18 Mayıs - 14 Haziran 2024

Ekin Kula, Hazel Kılınç, Zeynep Üçöz


Rüzgâr, hissedilmeyen bir süreklilikle teni yoklayan, dünyanın ince kabuğunu taşıran/sıyıran/dağıtan/dalgalandıran bir hareket, hep olan. “Rüzgârsız Bir Gün” ise yaşamın ortasında bir an’dan geriye kalan, yeryüzüne durağan bir çentik.

Devam eden süreklilikte anlık bir durak olan bu sergi, mekanın içindeki bir parantez; aynı zamanda Yermekân’ın ikinci yılının bitişini kutlaması.

Işık Hasatı

20 Nisan - 12 Mayıs 2024​

Elif Gözde Korkmaz

Doğa, gözümüze yarattığı biçimlerle görünür. Işığın etkisiyle görebildiğimiz bu biçimleri nasıl algıladığımız ise biyolojik ve kültürel etkilerin oluşturduğu sınırların izlerini taşır. Sınırların ötesinde, doğanın bize sunduğu bütünlükleri keşfetme imkanı doğar. Fotogramlarım, özellikle bitkilere odaklandığım böyle bir keşfin bulgularını içerirken, olanaklı bütünlükleri görünür hale getiriyorlar. Karanlık odada bir araya gelen ve ışık sayesinde ortaya çıkan bu formlar, bir ışık hasatı.
 

Eylem / Deneyim / Temas

2 Mart - 31 Mart 2024

Ayşe Beyza Türker, Çağrı Ertem, Derya Akbay, Doğa Kısa, Fatih Karatekin, Göktürk Sarısoy, İrem Akbay, Mısra Sargın, Musa Doğanay, Mübeccel Kaya, Nil Yücel, Öner Taylan Öztürk, Sonat Özcivan, Tolga Akmermer

Sergi Danışmanı: Umut Erbaş
Proje Yürütücüleri / Karanlık Oda Eğitmenleri: Ekin Kula, Hazel Kılınç, Zeynep Üçöz
Alternatif Baskı Teknikleri Eğitmeni: Serdar Bilici

•​

Yermekân, 2-31 Mart tarihleri arasında, proje dahilinde on dört katılımcının atölye sürecindeki üretimleriyle fragmanlanmış an/ı/ları izleyici ile buluştururken hatırlamaya dair tematik bir çerçeve de çiziyor.
 

Eylem / Deneyim / Temas, hatırlamanın baştan çıkarıcılığına ve özgürleştirici yanlarına odaklanırken, katılımcıları eyleme geçmeye davet ediyor. Sergi geçmişi yeniden düşünmenin ve hatta üretmenin, üzerinden geçme, değiştirme, eleştirme ve belki de ilginç bir yeniden karşılaşma biçimi olarak ortaya çıkmasına olanak sağlıyor.

Katılımcıların atölye süreci boyunca anılarıyla olan temasları ve birbirleriyle paylaşımlarının yansıması niteliğinde olan sergi, karmaşık görünen ancak bir o kadar da sıkıca birbirine kenetlenmiş küçük hikayeleri barındırıyor. Zihnin karanlık odalarından çıkan anları ve anıları fiziksel olarak görünür hale getiriyor ve süreç içerisinde üretilen görüntülerden bir seçkinin mekâna dağılmasıyla yeni karşılaşmalara yer veriyor.  
-Umut Erbaş

Günler

1 Aralık 2023 - 14 Ocak 2024

Engin Adekan
 

Bu benim kara defterim,

Günlerin geçmesini istemiyorsanız takvime veya boş duvarlara uzun uzun bakabilirsiniz.

“Sonsuz sayıda olgu vardır ve gözlemlenmesi gerekenler kendilerini takdim etmezler. Gözlenmesi gereken, yani gereksinim duyduğumuz olgular pasif değil, lanet olası bir şekilde gizlidirler ve yalnızca oturup bakmakla onların gözlemini yapamayız. Ya işin içine girip olanları ararız ya da uzun süre burada otururuz. Sonsuza dek. Bilinçaltı bir seçim yapması gerekir.”*

2022 Kasım ayından itibaren 6 ay süren askerlik sürecinde bazı notlar aldım, ayrıca desen çalışmalarım oldu. Her şeyden uzaklaştığım, kendime daha çok yakınlaştığım bir süreçti. Bir kara defter edindim ve bolca yazdım düşüncelerimi. Her çarşı izninde resim yapacak malzemeler aldım ve günlerim hızlansın diye resim yapmaya başladım. Günler bazen hızlandı bazen yavaşladı. Zaman; özvarlığımı ne kadar gerçekleştirirsem o kadar hızlı geçti. Diğer anlarda ise yavaşladı.

Ağırlıklı olarak sulu boya çalışmalarından oluşan bu sergiyi yine Ankara’da yapma fikri askerliğin son aylarında aklıma geldi. Bu serginin oluşması için kapılarını açan Yermekân’a teşekkür ederim.

“Eğer bir tren herhangi bir yere gidemiyorsa tren değildir.”


*Zen ve Motorsiklet Bakım Sanatı- Değerlerin Sorgulanması, Robert.M.Pirsig, Ayrıntı Yayınları, 1995

kırpıntılar, kıymıklar, cam kırıkları, kabuklar

21 Haziran - 31 Temmuz 2023

Ekin Kula, Hazel Kılınç, Zeynep Üçöz
 

“kırpıntılar, kıymıklar, cam kırıkları, kabuklar”, Uwe Johnson’ın bellek üzerine kaleme aldığı aynı isimli metninden ilhamını alıyor. Mekanda inşa edilen ortak belleğe ve hatırlamaya dair bir yanıt arayışı olan bu sergi; belleğin yeniden kurulması halini, imgeleri/kelimeleri, kimi zaman birbirinden uzaklaştırırken kimi zaman birbirine yaklaştırıyor.



“Keşke bellek, mevcut gerçekliğin unsurlarını sınıflandırmak üzere kullandığımız kaplar içinde geçmişi saklayabilseydi! … Kısmi bir benzerliğin, rastgele ve absürt olanın dürtmesiyle, bellek gerçekler, şekiller, yabancı dil ve ilgisiz jestler için gönüllü çalışacaktır; ona katran, küf ve taze deniz meltemi karışımı bir koku koklatıp ya da Gustafsson’un meşhur balık salatasının kokusunu önünde hafifçe estirip ondan bir zamanlar gerçekliğe yaşam bilincine, eyleme karşılık gelen o boşluğun içindeki şeyleri isteyin: bunları temin etmeyi reddedecektir. Bu süzgeç, kırıntıların, kıymıkların, cam kırıklarının, kabukların içeri sızmasına ve bunların talan olmuş, mekansız kalmış olan imge üzerinde anlamsız bir şekilde dağılmasına izin verecek, peşine düştüğümüz imgenin izlerini imha ederek bizi gözlerimiz açıkken kör bırakacaktır”. (Uwe Johnson, Mnemosyne'in Hazine Sandıkları - Platon'dan Derrida'ya Bellek Kuramı Üzerine Metinler, 2017)

Algı Operasyonu

10 Aralık 2022 - 15 Ocak 2023

Berkay Kahvecioğlu
 

Benden ziyade işlerim bir kuştur, Berkay bi surat; dolaptan adam, dişleri ağzında ikisi kırık ama geçen baktım da köprüye konmuş, suratıma sırıtıyor.

Benim de bedenim naçiz üstelik cüzdanım da öyle ama mailimde okyanus ötesinden fotoğraflar var, çizimlerimi oraların sokaklarına asan insanlar var, ben aşamadım hiçbir okyanus bugüne kadar, uzun yıllar gidip geldiğim rotamda gökyüzünü kapatan tabelalar vardı hem de resmi ve yasal, değiştiremedim manzaramı fakat ürettiğim imgeler öyle göstermiyor artık tabelaları bana, gözlerim de alışmaya başladı; onların tabelalarına değil benimkilere sadık çıktılar. Gördüğüm ve görmek istediğim iki dünya arasında bir köprü kurmaya çalışıyor yaptıklarım, ben şahidim ve aynı zamanda aracı. Aracılar daha fazla kazanır diyorlar fakat ben öyle düşünmüyorum.

Bir durak bu yer, mekân bana. İlginç olansa; bu yazıyı yazmaya geçen hafta başlasaydım bambaşka bir şey ortaya çıkacaktı veya önümüzdeki hafta, bu yazı aslında serginin metni değil yazılış anının metnidir. bu sergi benim değil benim bir anımın sergisidir.

Berkay uzun bir yol, bolca manzaradır veya şöyle söyleyelim; bırak bu işleri, devlet suç işleri.

Baharın Sesini Ne Susturdu?

15 Ekim-13 Kasım 2022

​​​Esra Ertuğrul Tomsuk 

Esra Ertuğrul Tomsuk’un “Baharın Sesini ne Susturdu?” adlı kişisel sergisi, Rachel Carson’ın gezegenimizin geleceği ile ilgili endişelerini aktardığı ve çevre hareketinin başlamasında temel etkenlerden biri olan “Sessiz Bahar” isimli kitabından ilhamını alıyor. Çalışmalarında doğayla uyumlu çalışma, çevre duyarlılığı yaratma ve çevre suçlarına dikkat çekmeye odaklanan sanatçı, insanın doğayla, içinde yaşadığı dünyayla ilişkisini yeniden değerlendirmeye yönelten, doğa merkezli bir anlayışla hareket etmektedir. Son iki yılda çalışma alanı olarak belirlediği Çankırı Alp Sarı Göleti'nde geçirdiği üretim sürecine odaklanan sergi, insan ile doğa arasındaki çekişmeli ilişkiyi yeniden keşfe davet ediyor.
 

Hard Day's Night

〉17 Haziran - 24 Temmuz 2022

Elif Yıldız

​​​
Sergi, Elif Yıldız’ın 2019-2022 yılları arasındaki çalışmalarını kapsayan altı farklı görsel hikaye serisinden oluşmaktadır.


bir sonraki tepeye tekrar döne döne
yukarıya çıkarsam onun evine gide- bilecektim.
Bu unutulmaz yolculuğa ilişkin son anım,
son limandı.
gemimizle bile ilgisi yoktu.
Birden gözlerimin önünden bir elbise uçtu.
İki kişi bir kurşun kalem aradı
Başka biri de körkütük sarhoş
yıldız da asıllarında bulunmayan bir biçim yalınlığı var.

-Berkay Kahvecioğlu

IMG_5626_edited_edited.jpg

Aklın Uykusu
〉14 Mayıs-28 Mayıs 2022

Ekin Kula, Hazel Kılınç, Zeynep Üçöz

bottom of page